8. Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Yarışma Film Gösterimleri Devam Ediyor

8. Boğaziçi Film Festivali’nin dördüncü gününde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması finalistlerinden “Gelincik” ve “Gölgeler İçinde” filmlerinin ekip katılımlı söyleşileri gerçekleşti.

8. Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Yarışma Film Gösterimleri Devam Ediyor

8. Boğaziçi Film Festivali’nin dördüncü gününde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması finalistlerinden “Gelincik” ve “Gölgeler İçinde” filmlerinin ekip katılımlı söyleşileri gerçekleşti.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’ndaki filmlerin heyecanı dün de devam etti. Festivalin dördüncü gününde Orçun Benli’nin Gelincik ve Erdem Tepegöz’ün Gölgeler İçinde filmlerinin ekip katılımlı gösterimi gerçekleşti. İstanbul seyircisi iki filmi de ilk kez 8. Boğaziçi Film Festivali’nde izleme fırsatı buldular.

“Herkesin Emeği Olduğu Bu Filmi İmece Usulü Çektik”

Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan Gelincik filminin gösterimi dün saat 18.00’da Beyoğlu Sineması’nda gerçekleşti. Orçun Benli’nin görevinden ayrılan genç komiser Ayhan’ın, gittiği orman evinde kızının gelişini beklerken yeni hayatına uyum sağlamaya çalışmasını anlatan yönetmen Orçun Benli, oyuncular Ahmet Mümtaz Taylan, Kaan Yıldırım ve İnan Ulaş Torun ile yapımcı Bulut Reyhanoğlu ve Şükrü Üçpınar seyircilerin karşısına çıktı. Soru cevap bölümünün moderatörlüğünü Boğaziçi Film Festivali Artistik Direktörü Emrah Kılıç yaptı.

Söyleşide ilk olarak senaryo aşamasıyla ilgili bilgi veren Orçun Benli, projeyi uzun süre önce tasarladığını ve sadece filmin kurgusunun altı ay sürdüğünü ifade etti. Bağımsız film yapma fikrini her zaman düşündüğünü söyleyen Benli, fırsat bulduğu ilk anda da filmi çektiğini belirtti.

“Karadayı” karakterini canlandıran Ahmet Mümtaz Taylan da senaryonun oluşum aşamasında filme dahil olduğunu belirterek, “Senaryo oluştuğunda, Orçun'u ve Şükrü'yü yüreklendirmeye çalıştım” dedi. Senaryonun iyi olduğunu söyleyerek bu tür bir sinema için de genel olarak geniş imkanlar bulmanın mümkün olmadığını söyleyen Taylan, ekibin cesareti ve enerjisiyle bu işe girip başarılı olduklarını vurguladı. Kendi karakterine dair görüşlerini de paylaşan Taylan, çıkış yolu olmayan ve karanlık tarafı olan karakterinin henüz kendi hesaplaşmasını bitirmemiş fakat dünya ile hesaplaşmaya kalkışmasının sonuçlarının göründüğünü belirtti.

Söyleşide söz alan filmin yapımcılarından Bulut Reyhanoğlu da yaptıkları filmin en ilginç taraflarından birinin hiç destek almadığını ifade etti. “Yapımcı olarak iyi hikayelerin anlatılması gerektiğini düşünüyorum” diyen Reyhanoğlu, herkesin emeği olduğu bu filmi imece usulü çektiklerinin bilgisini paylaştı.

 

Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan Gölgeler İçinde filminin gösterimi dün saat 21.00’da Beyoğlu Sineması’nda gerçekleşti. Erdem Tepegöz’ün distopik bir dünyaya kuşkucu bir bakış atan ve ilkel teknolojiyle yönetilen bir fabrika bölgesinde bir grup işçinin hayatına odaklanan ve dünya prömiyerini 42. Moskova Film Festivali’nde yapan filminin gösteriminin ardından, filmin yönetmeni Erdem Tepegöz, yapımcıları Umut Özçorlu ve Figen Ermek Özçorlu ile oyuncuları Muharrem Bayrak ve Ahmet Melih Yılmaz seyircilerin karşısına çıktı. Soru cevap bölümünün moderatörlüğünü Boğaziçi Film Festivali Artistik Direktörü Emrah Kılıç yaptı.

“Bilim kurgu sorgulamaya çok daha yakın bir alan”

Söyleşide ilk olarak filmin çıkış noktası konuşuldu. Yönetmen Erdem Tepegöz ilk filmi Zerre’nin sosyal gerçekçi bir sinema olduğunu belirterek Gölgeler İçinde ile alt metin olarak bağlandığını vurguladı. Okumaları ve izlemelerini sorgulayarak çıkardığı “Neyin içindeyiz?” sorusunu kendine yönelttiğini açıklayan Tepegöz, cevaptan yola çıkarak filmini oluşturduğunu söyledi. Felsefi veya bilim kurgu türünün metinlerin insanların gerçekçiliğe yabancılaşmasını ve bir şeyleri daha iyi sorgulatmaya neden olduğunu da ifade eden Tepegöz, bu sorgulamaların daha derine indiğinde, önüne çıkardığı yoldan yürüyerek bu filme ulaştığını açıkladı. “Bilim kurgu deyince aklımızda hep şablonlar oluşuyor ama esasında bilim kurgu sorgulamaya çok daha yakın bir alan.” açıklamasını yapan Tepegöz, bilinen bilim kurgunun ötesini kullanarak sorgulamaları ve düşüncelerin daha da derinleştirilebileceğini söyledi.

Filmin ortaya çıkmasında 200 kişilik bir ekibin çalıştığını açıklayan Tepegöz, Gürcistan’a ilk gittiklerinde gözlemledikleri taş fabrika bölgesinin hala çalıştığını açıkladı. Fabrikada çalışan işçilerle sohbet ettiklerini anlatan Tepegöz, hayatları boyunca o bölgeden çıkmadan yaşayan onlarca ve yüzlerce işçinin hikayesinin filminde anlatmak istediği kapalı sistemle çok başarılı bir şekilde temsil edildiğini belirtti.

Söyleşide söz alan bir diğer isim de yapımcı Umut Özçorlu’ydu. Gürcistan’dan döndükten sonra “Ben dünyanın her yerinde her şeyi çekebilirim” cümlesini kurduğunu söyleyen Özçorlu, filmin çekimlerinin çok zorlu bir ortamda gerçekleştiğini ve kendilerini tahrik eden durumun da bu olduğunu itiraf etti.

Kodokushi, Sadece Farklı ve Koku Seyirciyle Buluşmaya Devam Etti

Festivalin Ulusal ve Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmalarında yer alan “Kodokushi” Beyoğlu Sineması’nda ve “Sadece Farklı” Kadıköy Sineması’nda ikinci gösterimlerini gerçekleşti. Gösterimlerin ardından gerçekleşen söyleşilere Kodokushi filminin yönetmeni Ensar Altay ve film ekibi ile Sadece Farklı filminin yönetmeni Ahmet Sönmez ve film ekibi katıldı.

Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan Koku filmi ise Kadıköy Sineması’nda sinemaseverler ile tekrar buluştu. Filmin gösteriminin ardından gerçekleşen söyleşiye filmin yönetmenleri Barış Gördağ ve Yasin Çetin ile film ekibi katıldı.

Festivalde 27 Ekim Salı

8. Boğaziçi Film Festivali’nin beşinci gününde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması ve Galalar bölümünde yer alan filmlerin gösterimi yapılacak. Beyoğlu Sineması’nda 13.00 seansında My Salinger Year, 15.30 seansında Focus, Grandma, 18.00 seansında The Best is Yet to Come ve 21.00 seansındaki Sun Children filmlerinin gösterimi gerçekleşecek.

Sinemaseverler Kadıköy Sineması’nda ise 13.00 seansında There Is No Evil filmini izleme fırsatı bulacak. Ayrıca 15.30 seansında Ölü Ekmeği, 18.00 seansında Kumbara ve 21.00 seansında Mavzer filmlerinin gösterimleri ise ekip katılımıyla gerçekleşecek.

 

Sinemaseverler filmlere ait seans bilgileri ve fragmanlara festivalin sosyal medya hesaplarından ulaşırlarken, filmlerle ilgili ayrıntılı bilgilere de www.bogazicifilmfestivali.com adresindeki festival kataloğundan erişebilirler.

 

Biletler için Mobilet!

Film gösterimlerinin fiziki olarak Beyoğlu ve Kadıköy sinemalarında gerçekleştiği 8. Boğaziçi Film Festivali, 30 ülkeden 60 filmlik zengin bir programı seyircisiyle buluşturuyor. Festival biletleri gündüz seansları (13.00 ve 15.30) için 10 TL, akşam seansları (18.00 ve 21.00) için 15 TL olarak belirlendi. Festivalin yarışmalı kategorilerinde yer alan kısa film gösterimleri ise 5 TL!

Festival biletleri mobilet.com’dan alınabilir.

Ayrıca festival takipçileri filmler hakkında detaylı bilgiler ve festival kataloğuna www.bogazicifilmfestivali.com adresinden ulaşırken sinema salonlarındaki gösterimlere ait ayrıntıları da festivalin sosyal medya hesaplarından takip edebilirler.